Hz. Peygamberin
Ramazan ayından sonra oruç tuttuğu ay muharrem ayıdır. Muharrem ayının dokuzuncu ve onuncu günü özellikle oruç tutulurak anılır. Hz.
Ali’nin oğlu İmam Hüseyin ve yakınlarından bir grup, 72 kişi,
Kerbela’da Emeviler tarafından öldürülüşünün yıldönümü olarak muharrem ayının ilk 10,
kimilerine göre 12 günü, matem orucuyla yas tutulur. Bir tatlı geleneği olarak bu acıyı paylaşmak için matem orucunun sonundaki iki günde aşure yapılıp dağıtılır. Alevi aşuresi sıcak yenir.
Sadece
bu bilinen inançların uygulamalarından başka farklı inançlara
sahip topluluklarda da aşure yapılır. Aynı coğrafyada yaşayan
Müslümanlar, Hristiyan Ermeniler, Rumlar, Süryaniler, Museviler de aşure
veya aşureye benzer tatlılar yaparlar. Ermenilerde tatlı çorba
denen Anuş Abur bir tür aşure olup yeni yılı karşılarken yapılıyor.
Başka
bir ifade ile; Nuh’un
gemisindekiler tufandan kurtulmanın mutluluğuyla ambarın dibinde kalan
tüm kuru erzakı bir araya getirerek Şükran çorbası yaparak yeniden
doğuşu simgeleyen bir yiyecek olarak bilinir. Esasen aşure her dinde
yeniden doğuşu simgeliyor. Bu
Dini inanış ve göreneklere göre aşure tatlıları;
Anuş Abur; Ermeni
aşuresi, Tatlı Çorba olarak bilinir. Ermeniler 31 Aralık-6
Ocak arası yeni yıl sofraları için hazırlarlar. Anuş
Abur tatlısına fasulye ve nohut gibi bakliyatlar konulmuyor. Üzerine ceviz,
nar, kuru kayısı ve badem ile süsleme yapılıyor.
Koliva; Rumların
ölenlerin arkasından buğdayla yaptıkları helvadır. Bir çeşit susuz aşuredir. Haşlanmış buğday bezler üstüne konarak kurutulur. Sonra badem, fıstık, üzüm, tarçın, kişniş, kimyon, galeta ve bisküvi
tozu ile karıştırılır. Hazırlanan tatlı üzerine pudra şekeri konarak kilisede ya da mezarlıkta dağıtılıyor.
Golifa; Rumların
yas yemeği olarak bilinen koliva, Kıbrıs Türkleri tarafından tat ve anlam değiştirerek goliva olmuştur. Kıbrıs’ta yılbaşı öncesinde ve muharrem ayında pişirilir. Aynı aşure gibi konu, komşuya ve akrabalara dağıtılır. Golifa
ve koliva bir cins kuru aşuredir. Haşlanmış buğday, nar, badem,
susam, çörekotu, kişniş tohumu ve anason kullanılıyor. Şeker katılmıyor.
Aşure;
Aşure yediçeşit ya da
40 çeşit malzeme ile yapılır. Alevi inancına göre 12
İmam’a atfen 12 farklı malzeme kullanılır. Aşurenin üzerine meyveler
konur, Kerbela şehitlerini temsil etsin diye. Ancak kırk çeşit malzeme
ile aşure yapmak çok zordur. Bu nedenle eskiler bir kaşık balla
aşureyi tatlandırırlar. Bal arıların kırk çeşit çiçekten bal eyledikleri
için aşure tamamlanır. En az yedi kişiye dağıtılır.
Malzemeler:
500 gr. buğday- aşurelik buğday (3 su bardağı), 1/2 çay bardağı pirinç, 1 su bardağı nohut,
1 su bardağı kuru fasulye, 200 gr. kuru kayısı, 200 gr. kuru üzüm, 1 su bardağı fındık,
3
lt su, 2 su bardağı süt, 4 su bardağı toz şeker, 1/4 çay kaşığı-çerek
tuz, 1/4 çay kaşığı-çeyrek karabiber, 1/2 çay bardağı karanfil suyu, (1
tatlı kaşığı karanfili kaynatıp, suyunu alın), Sıcak süt.
Aşurenin üzerine konmak için;
25 gr. Fındık, 25 gr. Kuş üzümü, 100 gr. Ceviz, 1 adet Nar, Tarçın.
Sıcak
süt, şeker, tuz, karabiber, fındık, karanfil suyu ekleyerek 15dk daha
kaynatın. Tek tek cam kâselere bölüştürün. Aşure kâselerde soğumaya
yüz tutunca, üzerini fındık, ceviz, fıstık, kuş üzümü, kuru üzüm ve nar
taneleri ile süsleyebilirsiniz. Aşure pişirirken toplamda 3lt kadar su
kullandım. Yanınızda sürekli kaynar su bulundurun, gerektiğinde ilave
edebilmek için önemli. Aşurenin kıvamına göre su ekleyebilirsiniz.
Şeker miktarını damak tadınıza göre ayarlayabilirsiniz. 4 su bardağı
bizim aile için ideal oldu. Siz az şekerli seviyorsanız, 3 bardak kadar
ekleyip tadını kontrol ettikten sonra gerekli gördüğünüz miktarda ilave
edebilirsiniz
Yapılışı;
Aşure
tatlı kaşığı ile yeneceği için malzemler doğranırken bu kaşığın içine rahat rahat sığacak
büyüklükte olmalıdır. Ustalar derki, kaşığı aşureye daldırdığınızda en az 5
çeşit malzeme kaşığa sığabilmelidir.
Buğdayı
geceden ayıklayıp soğuk suyla ovarak yıkayın. Üzerini 2-3 parmak
örtecek şekilde soğuk su koyarak kaynatın ve kaynama başlayınca
tencerenin kapağını ve ocağın ateşi kapatın. Buğdayların şişmesi için bu
gerekli. Sabaha kadar sıcak ortamda bekletilen buğdayların kabarması bu
şekilde sağlanacaktır.
Aynı şekilde önceden nohut ve fasulyeleri de ılık suya koyarak gece boyunca bekletilir. Fasulyeleri sakın süzüp
bekletmeyin, parçalanıp dağılırlar. Sabah nohutu
düdüklü tencerede yaklaşık 1 saat kadar haşlayın. Aynı anda fasulyeyi de
aynı şekilde 1 saat normal tencerede haşlayın. Farklı sürelerde pişen
nohut ve fasulye kullanılabildiği için şöyle bir özelliğe lütfen dikkat
ediniz. Nohut ve fasulye aşureye katıldıklarında
şeker bunları biraz sertleştirecektir.
Yıkanıp
küp küp doğranmış kuru kayısılar, üzerlerini kaplayacak kadar su ve 1/2
su bardağı şeker konulmuş küçük bir tencerede haşlanır. Haşlanan
kayısılar delikli kepçe ile bir tabağa alınarak bekletilir. Benzer
şekilde yıkanmış kuru üzümler aynı şerbetin içine atılıp haşlanır.
Delikli kepçe ile kayısıları koyduğumuz tabağa üzümlerde konur. Kuru
incirler yıkanıp küp küp doğrandıktan sonra su içinde(şekersiz)
haşlanır. İncir de kayısı ve üzümlerin içine konur. Haşlama için
kullanılan bu şekerli su dökülür. Çünkü kararmıştır. Kullanırsanız
aşurenin rengi istenmeyen şekilde kara olur. Bu şekilde zorlukla
hazırlanan malzemeler sayesinde aşure
berrak, açık bir renk alır.
Şimdi tüm malzemelerimizi alacak,
büyük bir tencerede lapa vaziyetteki buğday su ile karıştırılarak,
süzülür. Yıkanmış pirinç ve su ilave edilerek kaynatılmaya başlanır.
Tenceremize her malzeme
katıldığında hafif bir şekilde karıştırılır. Tenceredeki harcımız
kaynama başlayınca haşlanmış nohut ve fasulye katılır. Her malzeme
katılınca kaynama duracak yeni malzeme katmak için tekrar kaynamanın
başlaması lazımdır. Her
seferinde kaynamanın başlaması beklenir. Haşlanmış kuru meyvelerin hepsi
katılınca bir taşım kaynatılır. Sonra süt ve şeker ilave edilir.
Yeniden kaynama başlayınca bir kahve fincanı gülsuyu katılır ve 2 dakika
daha kaynatılır ve ocağın altı söndürülür. Aşurenizin üstünü süsleyerek
servis yapınız. Unutmayın en az yedi kişiye dağıtınız.